19 Ocak 2010 Salı

DEMEDİM Mİ? MEVLANA

Oraya gitme demedim mi sana?
Seni yalniz ben tanirim demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çesmesi benim?

Bir gün kizsan bana, alsan basini yüzbin yillik yere gitsen
Dönüp kavusacagin yer benim demedim mi?

Demedim mi su görünene razi olma
Demedim mi sana yarasir otag kuran benim asil.
Onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?

Ben bir denizim demedim mi sana.
Sen bir baliksin demedim mi,
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakin.
Senin duru denizin benim demedim mi?

Kuslar gibi tuzaga gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmani saglayan benim,
Senin kolun kanadin benim, demedim mi?

Demedim mi yolunu vururlar senin,
Demedim mi tövbeni bozarlar senin.

Oysa senin atesin benim, sicakligin benim demedim mi?
Onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?

Ben bir denizim demedim mi sana.
Sen bir baliksin demedim mi,
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakin.
Senin duru denizin benim demedim mi?

Kuslar gibi tuzaga gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmani saglayan benim,
Senin kolun kanadin benim, demedim mi?

Demedim mi yolunu vururlar senin,
Demedim mi tövbeni bozarlar senin.

Oysa senin atesin benim,
Sicakligin benim demedim mi?


Türlü şeyler derler sana demedim mi?
Kötü huylar edinirsin demedim mi?
Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle, bunları sana hep demedim mi?

Mevlana Celaleddin Rumi

17 Ocak 2010 Pazar

Mavi Kuş ile Küçük Kız...

Mavi Kuş ile Küçük Kız; Teoman' ait bir parça fakat şarkının klibini beğenmeyen bir kişi ( bu kişinin kim olduğunu merak ediyor ve böyle bir çalışmayı yaptığı için kenidisini tebrik ediyorum) farklı bir çalışmayla bu şarkıya renk katmış.

Klip bir animasyon filminden alıntı.

Ben animasyon filimlerine hep önyargıyla yaklaşır, keyif almayacağımı düşünürdüm taki bu klibi izleyene kadar.

Hemen filmin adını araştırdım bir arkadaşımın yardımıyla buldum:))

Filmin adı : UP (Yukarı Bak)

Yönetmeni:Pete Docter ve Bob Peterson

Senaryo:Bop Peterson' a ait.

Bir çok konuyu vurgulamış bu şirin animasyon filmi.

Korkularımızın yapmak istediklerimize engel olamayacağını, eğer gerçekten hayalini kurduğumuz şeyleri istiyorsak hayatımızda bunu engelliyecek hiçbir şeyin olmadığını, sevdiklerimize yardım etmek için bazen kendimizin sevdiği şeylerden fedakarlık verebileceğimizi ve en önemlisi sevginin büyüklüğünü apaçık sergiliyor.

İzlemenizi tavsiye ederim.


15 Ocak 2010 Cuma

ŞIKIR ŞIKIR; FIKIR FIKIR ELBİSELER:))


Hepimiz yaz günlerinin özlemini bu buz gibi soğuk havalarda daha çok hissediyoruzdur eminim.

Kalın kalın motları, atkıları,şapkaları kazakları üzerimden atmak için ben sabırsızlanıyorum.

Yaz aylarının vazgeçilmezi elbiselerimizi dolaplardan çıkartacağımız günlere dahaca epey var ama ben sizler için bir kaç elbise modeli seçip yayınlamak istedim.

Tabi bu elbise modelleride benim sabırsızlığımın da bir göstergesi:)

Beğenilerinize...:)

HER ŞEY SENDE GİZLİ...


Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin
bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...
Can YÜCEL

S&C Photography


Hayatımda bir kere evleniyorum ben.


Aradığım insanı da bulmuşum sonunda..


Düğünümde A’dan Z’ye her şey mükemmel olmalı.


Davetiyem, saçım, makyajım, gelinliğim, ayakkabılarım, çiçeğim, … her şey.
Öyle aksaklıklara falan da gelemem.:)


Ve fotoğraflarım tabi ki..


Her baktığımda, bana özel olan o ‘büyük gün’ü her anıyla hüznüyle, coşkusuyla, heyecanıyla tekrar tekrar yaşatmalı bana fotoğraflarım…


Evden çıkışım, makyajımın yapılışı, babamın evden beni gelinlikler içinde uğurlarken ki gözlerindeki nem, ayakkabımın altına ismini yazabilmek için birbiriyle yarışan kız arkadaşlarımın tatlı çekişmesi :)… Her şey profesyonel bir objektiften ölümsüzleşmeli…


Kendimi özel hissetmeliyim o gün..Hiç olmadığım kadar özel…Sabahtan akşama dek her anım fotoğraflanmalı” mı diyorsunuz? Keyifle okuyacağınızdan eminim :)))

Telefonumdan gelen ses heyecanlı bir o kadar da sabırsızdı…

-“Nasılın Ayça?”


Hattın diğer ucundaki kişi S&C Photography’nin S’si yani Sinem :) İyiyim demeye kalmadan.


-“Gelin olur musun?” dedi…


Sorunun şaşkınlığıyla henüz kendime gelemeden, “Nasıl yani” bile demeden aklındakini paylaştı benimle…


-“Bak şimdi. Cihan’la yeni bir projeye giriştik. (Bu arada Cihan S&C Photography'nin C si)Düğün günü gelini ve damadı tüm gün takip edicez ve gün boyu en özel anlarını ölümsüzleştiricez. Düğün günü, gelin ve damat uyanmadan evlerinde olucaz. Ben gelinin ailesiyle kahvaltısını, evin içindeki tatlı telaşını, kuafördeki hazırlıklarını anbean fotoğraflayacağım. Aynı şekilde Cihan da damadı…Kuafördeki hazırlıklar bittikten ve düğün için tamamen hazır olunduktan sonra gelini ve damadı buluşturup, ortak bir mekanda fotoğraf çekimleri yapıcaz. Stüdyoda çekilen klasikleşmiş düğün fotoğraflarının dışında çiftin kendi istediği mekanda, doğal ortamda çekicez fotoğrafları..Bu mekan, çift için özel anlam taşıyan (evlenme teklif edinilen ya da ilk tanışılan) tarihi bir yapı, lunapark, deniz kenarı olabilir”

-“Eeeee..Benden ne istiyorsunuz peki?” dediğimde ise;


-“Tanıtım çekimlerimiz için senden bir günlüğüne gelin olmanı istiyoruz” dedi.


-“Ama damat? Gelinlik, saç, makyaj?...”


-“Her şey hazır…Sabah 10.00’da seni evden alıyoruz”


O kadar güzel ve heyecanlı anlatmıştı ki projeyi kabul etmeme gibi bir durumum olamazdı:)

İşte S&C Photography benim için böyle doğdu…


Sabahın erken saatinde anlaştığımız yerden aldılar beni..


Selamlaşma faslından sonra, -“Bak bu da damat” dediler..


Bildiğiniz damat..Takım elbiselerle arabanın önünde oturuyor..Sinem ve Cihan gülüyor tabii..
Giderayak tanıştık müstakbel damatla…


Kuaföre gittik sonra..Gülüş cümbüş fotoğraf çekimlerini başlattık...


Makyajdı, saçtı,.. derken hazırdım. Tek eksik gelinlik…Hemen arka odaya geçtik. Çekiştire çekiştire giydik gelinliği… (yanlış anlaşılmasın gelinliğinin bedeninin olmamasından değil çekiştirmemiz:) tamamen acemilikten:)))


Sinem ve Cihan tabii durmadan fotoğraf çekiyor…Kolumu bacağımı sokuşumu..Eldivenleri(gelinlikte eldiveni hiç yakıştırmamışımdır ama o gün imdadımıza yetişen o hiç yakıştıramadığım eldivenler oldu. ben çekim öncesi gün güneş altında ders çalışmaya dalınca kolumun açıkta kalan kısmı güneşten kızarmış durumdaydı bu renk farkını yok etmenin tek yoluda eldivendi:)), ayakkabıları giyişimi… Anbean fotoğraflıyorlar. Hoşuma da gidiyor…Fotoğrafları merak ediyorum.


-“Bakıcam yaa. Gösterin bi kaçını merak ediyorum. Nasıl çıktım?” diyorum.


-“Olmaz. Çekimler bitmeden göremezsin. Kural bu” diyorlar.


-“Başlarım kuralınıza ama” derkeeen, biniyoruz arabaya ve çekim mekanına gidiyoruz..


Tabi yine gülüş cümbüş..Arabada da sürüyor Sinem ve Cihan’ın çekimleri…Arabadan başımı çıkarıyorum…Çılgınlık hat safhada..Kuduruyoruz resmen..Deliler gibi eğlence…Yanımda hiç tanımadığım, 2 saat öncesine kadar adını dahi bilmediğim ama görünürde evlendiğim bir damat…Çocukluğumdan beri hayalini kurduğum o bembeyaz gelinliğin içindeyim…Ahhh Sinemmm, ahhh Cihannnn :)

Gülüş cümbüş geçen ve tüm gün süren fotoğraf çekimlerini, gün batımına dek sürdürdük. En son hatırladığım, güneş batarken gelin çiçeğini havaya atışımdı. Yalınayak çimenlerde koşturan, yatan, çiçeği fırlatıp tekrar tutmaya çalışan, şen kahkahalar geçen gün, şimdi albümümde gizli.

Siz de düğün gününüzün çok özel olduğunu düşünüyor ve o gün her yaşananın en özel anlarıyla profesyonel fotoğrafçıların objektifinden ölümsüzleşmesi gerektiğine inanıyorsanız, size tek tavsiyem S&C Photography’nin mimarları Sinem KARABULUT ve Cihan ATASEVER’e ulaşmanız olacaktır…
Ben çekimlerde ki bir kaç fotoğrafı burda sizlere sunuyorum daha fazlası için S&C Photography'nin internet sitelerini ziyaret edebilirsiniz:)))


S&C Photograph
http://www.haziriz.com/
tel: 0535 615 54 00

12 Ocak 2010 Salı

RENK RENK DESEN DESEN '' EV GRAFİTİ'' LERİ:)


Bu aralar çok fazla dikkatimi çekiyor bu şirin, rengarenk, ışıl ışıl desenler. ..

İlk olarak İKEA da karşılaştım bu desenlerle. Tamamen odanın havasını değiştirme gibi bir özellikleri var. Her bir modelin sarı, mavi,pembe,beyaz,kırmızı,mor gibi renkleri var, gördüğüm kadarıylada genelde siyah renkteki desenler tercih ediliyor. Boyutlarına gelincede bazı desenler standart boyda bazılarında ise büyük ve küçük boy olmak üzere iki seçenek sunulmuş.

Ben sizler için http://www.evgrafiti.com/ adresinden bazı seçmeler yapıp beğenilerinize sundum. Tercih ettiğiniz taktir de bu siteye girip diğer modellerede bakabilir ve evinizin duvarlarını renklendirebilirsiniz.

Bu arada şu anda da indirim söz konusu:))

6 Ocak 2010 Çarşamba

ŞALLAR


Vazgeçemediğim aksesuarlarımdan birtaneside şallarım:)

Kıyafetlerimize zenginlik ve gösteriş kattığını düşünüyorum. Birçok şekilde de bağlanabiliyor.

İşte sizler için seçtiğim bir kaç şal bağlama modeli:)